Aynalı Rüya Süklümsako, savruk, düşeyazar şekilde sürüdü ayaklarını Hikmetenduz mutfağın ortasına doğru. Onu görenler, bütün bi’isteksizlikten yaratıldığını düşünebilirdi ki onu gören iki kişi gerçekten öyle düşündü. Bütün bi’isteksizlik bu adam. Hikmetenduz, avuç içi kadar ekmek, biraz zeytin ve bi’bardak su aranıyordu motelin diğer kısımlarına nispetle aydınlık sayılabilecek mutfakta; buldu da zorlanmadan, şak diye. Nevaleyi mideye indirdikten sonra dönüp arkasına, “ Şov bitti. Beğenmişsinizdir umarım. Odamı gösterin lütfen şimdi. Yoksa bu çuvalı siz taşımak zorunda kalacaksınız. Bu arada zeytini aldığınız yeri de değiştirmemelisiniz, gerçekten çok lezzetliydi. ” dedi sadece daha fazla konuşmak istemeyenlerin çıkarabileceği ses tonuyla. Alelıtlak Rafet, Muazzep beyinin önce yüzüne sonra dağınık düşkün kaşlarının altından gözlerine baktı: “ Daha iyisi Ankara’da deniz beyim değil mi, genel olarak yani? Muazzep…
" Karga Tulumba da Denebilir! "