İçeriğe geç

Yazar: Mustafa Buğra Kayhan

Psişik Mevzular 62, ” Motel Kontrpiye’den Çıkanlar Üç “

Aynalı Rüya Süklümsako, savruk, düşeyazar şekilde sürüdü ayaklarını Hikmetenduz mutfağın ortasına doğru. Onu görenler, bütün bi’isteksizlikten yaratıldığını düşünebilirdi ki onu gören iki kişi gerçekten öyle düşündü. Bütün bi’isteksizlik bu adam. Hikmetenduz, avuç içi kadar ekmek, biraz zeytin ve bi’bardak su aranıyordu motelin diğer kısımlarına nispetle aydınlık sayılabilecek mutfakta; buldu da zorlanmadan, şak diye. Nevaleyi mideye indirdikten sonra dönüp arkasına, “ Şov bitti. Beğenmişsinizdir umarım. Odamı gösterin lütfen şimdi. Yoksa bu çuvalı siz taşımak zorunda kalacaksınız. Bu arada zeytini aldığınız yeri de değiştirmemelisiniz, gerçekten çok lezzetliydi.  ” dedi sadece daha fazla konuşmak istemeyenlerin çıkarabileceği ses tonuyla. Alelıtlak Rafet, Muazzep beyinin önce yüzüne sonra dağınık düşkün kaşlarının altından gözlerine baktı:  “ Daha iyisi Ankara’da deniz beyim değil mi, genel olarak yani?  Muazzep…

Psişik Mevzular 61, ” Yooo, Hemen İtiraz Etme Bi’düşün! “

Hani güle oynaya kazanan kimseler vardır; gün gelip de biriktirdikleri ellerinden gidince ağlar dururlar ve teselli bulamazlar; işte, bu yatışmak bilmeyen canavar da beni o hale getirmişti. Üzerime geliyor ve beni yavaş yavaş güneşin sustuğu yere doğru itiyordu. Dante Alighieri – İlahi Komedya Frederik ORTANCA. Şehirde doğdu, şehirde büyüdü, şehirde öldü. Şimdilerde ise bilmem ne vilayetinin bilmem ne ilçesine bağlı ata toprağı Ortanca köyünde nefes alıp vermekte. Anlatılsa dahi herhangi bi’duygu değişikliği gerçekleştirmeyecek hikâyelerin ortalamasıyım diye övünen/hayıflanan biri Frederik Ortanca. Neye benzediği hakkında fikir edinmek isteyenler gözlerinin önüne sadece istediğinde kalkıp yürüyebilen bi’sepet getirmeye çalışmalıdır. Frederik’in hayatında beklenmeyene yer yoktu. Ne bi’hayvanın başını okşadı ne de bi’hayvanın saldırısına uğradı; bi’kaç sinek ısırığı saldırıdan sayılmazsa tabbii. Birine kafa atmışlığı da, bi’kıza…

Psişik Mevzular 60, ” Kim Kaldı? “

Bilenler bilir, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu mimarları arasında yer alan İttihadçı kadronun önemli kısmı İstanbul’un Abide-i Hürriyet Tepesi diye anılan bölgesindeki anıt mezarda medfundur. Her ne kadar anıt mezara olan saygısızlık tükenmek nedir bilmeyen İttihadçılar’ın haklı tepki ve ısrarlarıyla azalmış olsa da, tam olarak gereken ihtimam ve taz’im henüz temin edilebilmiş değil. Zaten beyan etmek istediğim husus da bu değil zaten. Yine, bilenler bilir… Bu Yüksek Türklerin medfun bulunduğu anıt mezarın ziyaret saatleri adeta ziyaret edilmesin saikiyle düzenlenmiştir.  Hafta içi çalışanların “mecburen” hafta sonu gidebildikleri anıt mezar yaz kış fark etmeksizin saat:16.00 itibariyle göz kapağı disiplini ile kapanıvermektedir. Beyan etmek istediğim husus bu da değil maalesef. Bi’keresinde saat 16.12 itibariyle anıt mezarın kapısında ancak olabilmiş, ziyaret saati sona erdiği için içeri…

Psişik Mevzular 59, ” Herhangi Bi’ağacın Acınası Kuruluktaki Tek Dalının Mihmandarlığında Mazbut Bi’kırmızı Balon ile Hırçın Bi’Türkuaz Uçurtma’nın Konuşamamaklığına Dair “

Bambaşka dillerin konuşulduğu coğrafyalardan başlayan, uzun, süratli ve sert ani iniş ve çıkışlarla geçirilmiş bi’yolculuğun gaddarca yoğurduğu Hırçın Bi’Türkuaz Uçurtma’nın; herhangi bi’özelliği bulunmayan herhangi bi’ağacın acınası kuruluktaki tek dalına palas pandaras çakılması; ne o ağacın ne o ağacın kuru dalının ne de bu satırları okuyanların umurlarında olmayabilir. Ki bunu son derece normal karşılamak da son derece normal karşılanabilir. Keza, hava sıcaklığının dahi zerre değişmediği haliyle sadece saniyeler süren aheste, naif bi’yolculuğun okşamalarıyla terbiye edilmiş Mazbut Bi’kırmızı Balon’un; herhangi bi’özelliği bulunmayan herhangi bi’ağacın acınası kuruluktaki tek dalına pıt diye takılması;  ne o ağacın, ne o ağacın kuru dalının ne de bu satırları okuyanların umurlarında olmayabilir. Ki bunu son derece normal karşılamak da son derece normal karşılanabilir. Fakat;  Bulundukları bu sıkıcı ve…

Psişik Mevzular 58, ” Uyur Bu Şiir “

İndirgemişken aramızdaki en uzak mesafeyi rüya hızıyla Masa taklidi yapan bi’masala Ve kapmışken üstelik en başrolleri en büyük yönetmenden Olmadı. Oysa bırakabilirdik üstesinden gelemediklerimizi yüz üstü gelecek şekilde talihe Öyle derdi Koca Herif, bilir çünkü o Uyuşmuş zihin, parçalanmış dikkat, buğusu kıvamında göz Zor uyudum erken uyandım, Gerçi uyumadan da uyandım çok kere Yürürken de uyandım bi’kere, Pespaye bi’yıldız kaydı sanki benim için gökte o an Şöyle azcık kenara çekildim ben de, nedensiz Sirenleriyle birlikte çıldıran ambulans misali Kırmızı mavi Geçip gitti yanımdan gölge yahut yel gibi; zaman Unuttum sonra Gölgesini gördüm de unuttum. Derimde hissettim ürperdim. Takip etti bunu peşi sıra mucizeler; Zambiya Afrika kupasını aldı Gözümün önünde bi’meczup açlıktan güldü ihtimal öldü  Ve ben bi’densizlik yapıp, bensizin biri…

Psişik Mevzular 57 “Ne Vakit’siz Şiir “

Ceset olmadığımızı kim iddia edebilir? Ve değişebilir her şey ansızın ve bıçakla kesilir kadavralar… Şehirde ki bütün saatler 9′ u gösterdiği zaman… İşte o zaman, dirilir ruhlarımız derinlerden, diplerden… Belki bi’apartman dairesinden, belki lüks bi’yalıdan, belki bi’gecekondudan veya Yayla evlerinden koşarak geliriz güneşe tık nefes, vazifelendirilmek üzre… Kuşçubaşı çöllere küsmeden, Ve Enver’i ayırmadan hayallerinden Yahut Gazi Paşa’yı Anadolu’ya göndermezden hemen evvel Mesela Kaptan’ı “Kim Kaldı”  şiiriyle anlayınca ve sevince… Mesela debili bi’huzme gibi perde aralarından, Oyuk ve çatlaklardan sızan su gibi mesela; Haber vermeden aynı zamanda rahatsız etmeden Sızar ve dolarız her deliğe, köşeye, kuytuya… Herkesin göremeyeceği, görenlerin gözlerinin kamaşacağı Fikirler saplanır sadağımızdan idraklere…  Uyananlara söyleriz sessizce, Ve sadece uyananlar haberdar olur kesafetimizden ve taşkınlığımızdan… Taşarız behemehâl… Şehirde ki bütün saatler 9′ u…

Psişik Mevzular 56, ” Kendisiyle Arası Açılan Adamın Serencamı “

Gasteci: Farklı görünüşünüzü eleştirenler hakkında ne düşünüyorsunuz? Lady Gaga: Gülüyorum onlara, hepsi birbirine benziyor! Ben: Hay gagasını öptüğümün Lady’si, ne güzel dedin öyle! Lady Gaga: Mersi canım. Kendiyle Arası Açılan Adamın Serencamıdır! İlk çocukluk günlerinden, kartlaşmaya başladığın şu günlere dek, gerek hısım akraba, gerek yakın ve gerekse uzak arkadaş çevren tarafından bilinçli yahut bilinçsiz bi’şekilde hep birilerine benzetildin. Davranışlarına bakarak kimin iyi, kimin kötü niyetli olduğunu anlaman zordu, zaten sen de anlayamadın. Müspet manada bile olsa herhangi bi’benzetilmenin sinirlerini fena halde yıprattığını; kimseye benzemediğini hatta kendinle dahi bi’benzerliğinin bulunmadığını çok iyi biliyordun; fakat bi’tek sen biliyordun. Onların gözünde sen, hep arka sıraların öğrencisiydin. Bu yüzden pek duyulmadı sesin. Zaman zaman duyurabildiğin anlarda oldu elbet. O zaman da -bu çocuk kime…

Psişik Mevzular 55, Gerçekten Şahane Çorap Giyiyorsun!

Bana çiçek gönderme Bir kuş ağacı gönder Dallarında gezinsin Kül rengi güvercinler Konsunlar yastığıma Uyutmak için beni Sırtlarında kuş tüyü Gagalarında ninni Ülkü Tamer Uykuyla ve Kendiyle Arası Açılan Adamın Kendine Serzenişidir! Şahane ahkâm kesiyorsun. Öyle ki kestiğin her ahkâm faiz oranlarını tavana, borsayı tabana iteliyor. Tahrip gücü yüksek parça tesirli ahkâmlar… Fakat uyuyabiliyor musun? Uyuyamıyorsun. Hava sıcaklığı ne olursa olsun yorgansız uyuyamıyorsun. Ayağın çoraplıysa da uyuyamıyorsun, oda kapısı açıksa da. Ortam çok sessizse uyuyamıyorsun. Keza ortam çok gürültülüyse de uyuyamıyorsun… Efendine söyle; ayakların içten içten yanıyorsa da uyuyamıyorsun, dıştan dışa donuyorsa da. Hâsılı; yazacaksan uyuyamıyorsun, okuyacaksan uyuyamıyorsun, seçim geceleri uyuyamıyorsun, düşünüyorsan uyuyamıyorsun, kaçta uyanacağın belliyse asla uyuyamıyorsun, uyuyanlar aklına geldiğinde de uyuyamıyorsun. Bazen saydığın bütün bu koşullar sağlanmış olsa bile…