İçeriğe geç

Psişik Mevzular 56, ” Kendisiyle Arası Açılan Adamın Serencamı “

Gasteci: Farklı görünüşünüzü eleştirenler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Lady Gaga: Gülüyorum onlara, hepsi birbirine benziyor!

Ben: Hay gagasını öptüğümün Lady’si, ne güzel dedin öyle!

Lady Gaga: Mersi canım.

Kendiyle Arası Açılan Adamın Serencamıdır!

İlk çocukluk günlerinden, kartlaşmaya başladığın şu günlere dek, gerek hısım akraba, gerek yakın ve gerekse uzak arkadaş çevren tarafından bilinçli yahut bilinçsiz bi’şekilde hep birilerine benzetildin. Davranışlarına bakarak kimin iyi, kimin kötü niyetli olduğunu anlaman zordu, zaten sen de anlayamadın. Müspet manada bile olsa herhangi bi’benzetilmenin sinirlerini fena halde yıprattığını; kimseye benzemediğini hatta kendinle dahi bi’benzerliğinin bulunmadığını çok iyi biliyordun; fakat bi’tek sen biliyordun. Onların gözünde sen, hep arka sıraların öğrencisiydin. Bu yüzden pek duyulmadı sesin. Zaman zaman duyurabildiğin anlarda oldu elbet. O zaman da -bu çocuk kime benzedi böyle bilmem ki- bıdırdanlanmalarıyla karşılaştın ki düşman başına. Taktiğin yok, kondisyonun yok denecek kadar azdı. Sakatlığın, bu günlerden armağan senin. Doğalı yarım saat bile olmamış; eciş bücüş suratlı bi’bebeğin annesine mi yoksa babasına mı benzediği hususunda yapılan yorumları duyunca senin de kan beynine sıçradı! Senin de çocukluğun; aile içi çekişmelere, çekememezliklere, husumetlere yahut; özenmelere, övünmelere ve dahi öykünmelere meze edildi. Kim kime kızdıysa kızılana benzemekle suçlandın. Yahut kim kimi sevindirdiyse sevindirene benzetilmekle g*tün kaldırıldı. Ama asıl mesele bu değildi. Hiç olmamıştı ki zaten. Sen sadece geç kalmana sebep oldukları için kızıyordun onlara. Çünkü geç kalmak senin şartlarındaki biri için; benziyorsam bile mutlaka kendime benziyorum diyebildiğinde 23, hayır hayır kimseye benzemiyorum diyebildiğinde 25, benzetilmenin her türlüsünü reddedip bizzat kendimim lan demeye başladığında 27’den gün almak demekti. Dünya hayatının kısa (fakat geniş) süreceğini hisseden senin için bu hastalıklı gelişim süreci; hayata geç kalmışlığının akla yatan tek sebebiydi. Ayrıca bu durum, dünyaya karşı ciddi bi’uyumsuzluk problemini de beraberinde getirdi.

En sonunda kendin kendine şöyle dedin: ” Eteğindeki taşları yavaşça yere bırak ve yüzünü kendine çevir. – fi’li geniş zaman kipiyle çekimlediğin geç kalmışlığını erken kutlamak sebebiyle tutkulusun. Ne yapacağını bilememe hakkına sahipsin zira kendiyle arası açılan bi’adamsın, akıllı ol artık!

Gidiyorum, gelmek üzere… ” T.s.k,