Yusuf Miroğlu abimiz bizim alem dediğimiz bitirim dünyasının bütün raconlarını tedavülden kaldırırken, Türk ticaret hayatı ise Japon pazarları furyasının fırtına gibi estiği dönemleri yaşıyordu. Her şeyin 1 lira olduğu ve Erıcsson GH 688 marka ve modelli cep telefonlarının revaçta olduğu dönemleri yaşıyorduk anlayacağınız. Bendeniz ise o dönemlerde olanca çalışkanlığım, fırçayla taranmış kabarık saçlarım ve hunharca sıkılmış kravatımla ortaokul sıralarını aşındırmakla meşguldum. Çoğu saçma sapan yığınla ders ve çokbilmiş hocaları yüzünden canım epey sıkılıyordu. O zamanlar canımı sıktığı yetmezmiş gibi, bugün ders diye anlatılanların hiçbirinin hayat denilen uygulama alanında pratik karşılığının bulunmadığını fark etmenin derin kederindeyim! Bu yüzden okul, ailelerin günde 6 saat kafa dinlemeleri için çocuklarını postaladıkları herhangi bi’devlet dairesinden başka bi’şey değildir gözümde… O gün, yani ev ekonomisi ve…
" Karga Tulumba da Denebilir! "