Yağmur Özlenilene Gözyaşı “Üstü başı sonbahar… Sahi bu sene sonbahar ne de çabuk geçmişti. Eylül’ü iple çekerken, su gibi akıp geçmişti Eylül. Ve ardından Ekim, Kasım… Rüzgar artık daha sert esiyordu, kapıyı çalmak üzere olan kışın haberini veriyordu şimdiden. Güneşin bulutların ardına saklandığı, gökyüzünün çoğunlukla gri olduğu zaman dilimi. Güneşi yazdan çok sonbaharda severdi. Belki de bundan ötürüydü bir kafede yarım yamalak duyabildiği ama tek bir cümlesiyle içinde kocaman bir yeri kendine taht edinen o şarkıyı, saatlerce “Sonbaharımda baharsın” cümlesinden yola çıkarak araması… Bazı şarkılar hiç bitmiyordu…” Sıkıntılar ansızın gelir çöreklenirdi yüreğinin ortasına. Nedenini bir türlü bulamazdı. Kavrulurdu yüreği, kelimeleri; suskun kalırdı yine de. Gözleri konuşurdu o zamanlar. Ama duyan olmazdı çoğunlukla. Bazen hangisinin daha kötü olduğuna karar veremezdi;…
" Karga Tulumba da Denebilir! "