İçeriğe geç

Nöbette Reçeteye Notlar-I

Bu satırları biraz önce tansiyonunun yükseldiğini iddia eden bir hastanın, aslında yükselmeyen tansiyonunu ölçtükten sonra yazıyorum. Yazının temel eleştiri noktasından uzakta durarak kısa keseceğim, tabii bir başka sebebim daha var: yazının sonuna saklıyorum.

Son dönem modasına uyarak, rüyalarımı süslemiyorsun Amerika. Aslında benim için imrenilecek bir yerde de değilsin. Hayatta her zaman namusunla yenilmek, namussuzluğa tevessül etmekten daha cazip geldi. Herhalde her çocuk için olduğu gibi her zaman benim için de rol model olan babama bir teşekkür etmek lazım gelir. Teşekkürler.


Aşırılık Türk töresinde hiç de uygun bir davranış biçimi olmamıştır. Ha birisi itiraz edip örnek sunacak olursa cevabım da hazır: Benim anladığım Türk töresinde yok. Benim gözümle filanca kitapları gibi oldu, farkındayım ama yapacak bir şey yok.

Batı deyince aklımda çağdaşlık, barbarlık, güç, iktidar, sömürü gibi bir şey canlanmıyor. Temelde ve hepsinin özünde: aşırılık! Batıya uyum sağlayacağız diye çıktığımız uzun soluklu yolculukta aslında benim algılarıma göre oldukça Batılı olmuş durumdayız.

Buradan söze giriş yaptığımız Amerika’nın isim babası Amerigo’yu yâd ederek, sizi de merakta bıraktığımı düşünüp mutlu olarak kapatalım bu konuyu bir başka bahara. Toprağı bol olsun.

Bana şimdilik müsade! Yazıyı gece gece bana mühim bir iş yapıyormuş izlenimi veren rutin tansiyon ölçümleriyle bitiriyorum.

Selam ve dua ile…