İçeriğe geç

MAHZEN

col1-1

Anjelika Akbar/ Kamelya

Evvelce nesir doğar, nesir yaşardı bu toprakların insanları,
Yalnızca ölürken ilahi şiirden iki mısra dudaklarında,
Yoksunluk yakınca anlarlar; acıdan akan bir yudum şaraptan,
Bir yudum da taze ilkbahardan alalım, azık olsun yanımızda.

Mahzenin çürümüş fıçıları pejmürde, içindekiler sirkeye benzer,
İptidai olan ahlakları; bir de karanlıkta beni beklerler.
Ateşler içinde ruhun asaleti, yüksekten düşünce naçar oldu serkeş,
Övünçleri taşmış ağızlarından, çirkinleşmiş etrafımdaki herkes.

Gözlerimi kapadığımda hezarfen olurum, hiç tasalanmam.
Kirpikler vedalaşınca sesler çoğalır, aralarında kalırım samimiyetsiz!
Istırabım kendimle; batın ederim zatımı da sonra ete kemiğe bürünürüm,
Hem bizi cahil bırakanlar, bu âlimler değil miydi kifayetsiz!

Bir çift göze nazır harf olmakmış koca dünyada lütuf
Bir şişeden çarpmakmış kağıt dudaklarına sevgilinin.
Zihnimize tasallut oldular, yaşamayı da sizden mi öğrenelim?
Umumi yetenekleriymiş bu zavallı, ahlakı zayilerin.

Kızgınlığım, suçunu düzen ile meşrulaştıranın yanında
Gafili oynamak zorunda kalmana, var mı daha fazla arttıran?
Zoruma giden, bu yanlışlık enkazını defedememek
Aklıma gelen, evlere hapsolmak ve sırtüstü kitaplarda boğulmak.

Umudum var elbette, hercümerc edilmiş kuşlar çağırılacak,
Bir esenlik ruhumda, düşünmeden taşınacağım; hane-i berduş.
Kendimize ne çok kötülük yapmışız, zehir ettik aşımızı ey!
Kapılara sığmaz aşkımız bile, onların istediği biçimde.

Tutsaklığım sevgiliye, gemilerime mütemadi yağmurlar
Ben nesir düşerken paslı sözcüklere, siz çıkardınız çivisini.
Vecd edince arz, korkarsınız; soran olmayacak, haliniz nice?
Tarih geçer üstünüzden, yıkılır mahzen ve ben firar ederim.