İçeriğe geç

Bir Haber…

Ciddi bir kedi idi. Suyun kıyısında gidip gelirken, diğerleri kadar kolay bir iş yapmadığının farkındaydı. Hafif bir gurur katıyordu bu ona, çok hafif. Ama kesinlikle belli etmiyordu. Ne iş yaptığını bilen yoktu. Herkes, sadece gidiş ve gelişlerini izlerdi. Kimsenin aklına takip etmek gelmedi, nereye gidiyor bunca zamandır diye de kimse sormadı. Diğer ciddi kediler dahi onun kadar önemli bir iş yapmıyordu, hepsinin ortak kanaatiydi bu. Ama hiçbirisi gittiği yerde ne olduğunu merak etmedi.

Bir gün bu gidiş gelişler devam ederken, ciddi kedi bildiği ve alıştığı yolda gidip gelirken, olağan bir şekilde normal bir şey olmadı. Her şey anormaldi. Sormak, yine hiçbirinin aklına gelmedi.

Normal olay başka bir gün yaşandı. Dengenin ve dik duruşun timsali ciddi kedi, gidip geldiği yolun ıslak olması sonucunda, kaydı ve suya düştü. Akan bir suydu bu. Ciddi kedinin bedenini çok uzaklara kadar sürükleyeceği belliydi.

Bu sırada boğuluyordu ciddi kedi. Bir anda aklına geldi bu. Baştan beri aklında olan ise suyu sevmediğiydi. Boğulmaktan kurtulmanın yollarını kesinlikle düşünmedi, aklı hala suyu sevmediğindeydi.

Birkaç dal parçasına tutunma ihtimali oldu. Üşendi, tutunmadı ya da tutunmadıktan sonra üşendi. Sudan çıkmaya kesinlikle çalışmadı. Ciddiyetinden ödün veremezdi. Sevmediği suya girdiği, dalları gördüğünde de aklındaydı. “Peki, aklı nerdeydi?” Kıyıda olanları izleyen diğerlerinin yegâne sorusu buydu, o da soru olsun diye sorulmuştu. Yine hiçbirisi, ciddi kedinin neden dallara tutunmadığını merak etmedi, neden çırpınmadığını düşünmedi. Ciddi kedi çırpınmadan boğuldu ve sesini çıkarmadan öldü.

Diğer kediler gönül rahatlığıyla suyun kenarından uzaklaştılar.