Ekmek fırınları gibiyim
Dışardan tatlı bir kızıl, içim bin santigrat
Bu kalbim yapış yapış
Nereye gitsem bir parçası kanıyor
Sanki isim benzerliğinden
Polis beni arıyor
Yeni asılmış çamaşırların kokusu
Güneşten gözümü açamam ki
Novum Organum ve yüzümün terlemesi
Bilgi değil, seni sevmek meselesi
Küçücük pastalar, şerbetli kalpler
Çığ, şeker gibi beyaz
Ölüm gibi soğuk, sensizlik
Aynamın sırlı tarafı
Ben sensiz, bitkisel ve çaresiz
Antik yeraltı şehirleri gibi
Yaşanmış ve ayaklar altına alınmış
Kıyamet gibi, günü beklenmiş
Zamanı gelmemiş, kavuşmamızın