İçeriğe geç

Psişik Mevzular 43, ” Serbest Atışlar Ülkesi “

Cımbız Zekai: Rüyalar gerçek olsa; büsbütün boku yerdik.


24 Aralık 2012’de Resmi Feysbuk hesabımın Notlar bölümüne taslak olarak kaydettiğim;ufak tefek sayılabilecek birtakım değişikliklerle aşağıdaki hali alan rüya gibi bi’şeyin beyanı gibi bi’şeydir.

” Hayatım boyunca hiç görmediğim bi’yerdeyiz. Gerçi bulunduğumuz yer diye bi’yer var mı o bile muallak. Muallaklıklar, allak bullaklıklar ve dahi tepe taklaklıklar… Göz ısırıklığımın dahi bulunmadığı bi’çekirdek ailenin karşısında biz de çekirdek ailemizle üç kişilik koltuğa beş kişi oturmuş vaziyetteyiz. Manzara bu,”

Babam: Allahın emri, peygamberin kavli ile oğlumuzu kızınıza istiyoruz!
Annem: Kızınızı oğlumuza olacaktı o…
Ben: N’oluyo burda! nerdeyiz biz? Şirapis rüya mı lan bu?
Müstakbel Kayınpeder: Verdim gitti; daha doğrusu attım gitti!
(kızı kucağımıza doğru fırlattı)
Babam: Olmaz öyle atmak, versen daha iyi…
Müstakbel Kaynana: Oğlumuz ne iş yapıyo acaba?
(ben boylu boyuna kucağımızda uzanan kızı ilk defa görüyor olmanın şaşkınlığını yaşarken, nasıl bi’curcunanın içinde olduğumu anlamaya çalışıyorum, bağırmıyorum, dişlerimi gıcırdatıyorum)
Babam: Gülüyo lan bu!
Annem: Allah ağlatmasın…
Ben: Şirapis ne oluyo lan burada; hemen anlat yoksa sıçarım gagana rüyamı lan bu çatlatma adamı?
Şirapis: Kih kih kih ne bileyim lan ben!
Kardeşim: Ay ne güzel incecik bilekleri!
Bizim Damat: Lavabo nerde?
Yabancı Adam( kafasını salonun kapısından sarkıtarak): Koridorda sağdan ikinci kapı.
Müstakbel Kayınpeder: Sen kimsin?
Yabancı Adam: Tanrı misafiri. Fakat şimdi gitmem lazım, işim var.
Müstakbel Kayınpeder: Yine gel tamam mı? Kim olduğunu o vakit açıklarsın. Kapıyı da iyi çek. Yağlanması gerek; ama nerde o işi görecek adam!
Yabancı Adam: Tamam.
Bizim Damat: Oh be rahatladım. Bi’şey kaçırmadım ya?
Ben: Aha dişim kırıldı, hayırdır inşallah? Bağlasalar durmam. Ben gidiyorum.
Babam: Sen gidersen benim ne işim var burada, ben de gidiyorum!
Annem: Biraz daha oturalım bence. Ne de güzel esiyor burası…
Müstakbel Kaynana: Kızım misafirlerin kahvesini yap hadi.
-Açık pencereden salona dolan seslerden yarım yamalak anlaşılan-
Sütçü: Süğdçüüüeüüe
Simitçi: Simiyydiiieee
Ben: Dişçiye gidiyorum ben. Kapı nerdeydi?
Müstakbel Kaynana: Dişçi misin, kapıcı mı?
Ben: Şirapis görünme gözüme sakın!
Kardeşim: Baba bu hala gülüyo!
Annem: Allah ağlatmasın maşallah…
Babam: Ağlayanından yok mu bunun?
Müstakbel Kayınpeder: Hanım var mıydı bi’bak bakalım?
Müstakbel Kaynana: Hatırlamıyorum bey, bi’bakayım…
Müstakbel Kayınpeder: Bende bi’bak dedim zaten asabımı bozma polisi çağırırım bak!
Bizim Damat: Ben bi’hava alayım. Hava nerede?
Babam: Polisi değil de imamı mı çağırsak?
Ben: Bana müsaade, ben kaçtım.
Müstakbel Kayınpeder: Yakalayın şunu!
Müstakbel Kayınlarımın Yan Komşusu: Kül var mı komşu?
Müstakbel Kayınpeder: Seninle küs değil miydik biz?
Müstakbel Kayınlarımın Yan Komşusu: Komşu komşunun külüne muhtaçtır düsturunca barıştık ya, hatırlamıyor musun?
Babam: Hanım gidelim artık biz!
Müstakbel Kayınpeder: İtfaiyeee, yok polis, aman imam!!!
Damat: Çok sıkıldım. Havayı da bulamadım zaten.
Kardeşim: Bileklerinin bu denli ince olmasını neye borçlusun?
Müstakbel Gelin: Babama sor!
Babam: Sorma!
Kardeşim: Tamam.
Ben: Kapı nerde a.k, dişlerim dökülüyo?
Şirapis: Kapısı yok buranın!
Ben: Buraya nasıl girdik peki?
Şirapis: Bilmiyorum.
Ben: Şurada yatan, üzerine gazete örtülmüş vatandaş kim lan?
Şirapis: Sensin.
Ben: Kim öldürdü peki beni şimdi? Şiirapis kulun kölen olayım çıkart beni buradan!
Şirapis: Daha ölmedin ama buradan çıkamazsan öleceksin; yoksa ölümden korkuyo musun? Bak şurada yatan da sensin ama hiç de korkuyo gibi görünmüyorsun.
Ben: Yok lan korktuğum falan yok da bi’de dışarıda ölsem olmaz mı?
Babam: Korkak bu çocuk hanım!
Annem: Öyle misin lan. Pardon, öyle misin yavrum?
Ben: Cam açıktı değil mi Şiirapis?
Şirapis: Oradan mı çıkmayı düşünüyorsun?
Ben: Daha iyi bi’fikrin var mı?
Şiirapis: Yok gibi…
Müstakbel Kayınpeder: Damat gel briç oynayalım.
Ben: Ya Allah…
Müstakbel Kayınpeder: Hanım ev soğudu camı kapat!
Ben: Kapatma!
Babam: Sen dur yenge hanım ben daha yakınım…
Ben: Kapatma baba kapatma!
Babam: Koşma oğlum kafanı çarpacaksın bak!
Kafam: Dikkat etsene biraz yine çarptın beni sağa sola!
Ben: Senin başının altından çıkıyor bunlar buradan bi’kurtulayım ilk iş yıkatacağım seni!
Kafam: Nah yıkatırsın!
Şirapis: Ölümü çiğnemen lazım!
Ben: İkinizin işi bu değil mi?
Kafam: Sana anlatmaya çalıştım sokma şu soytarıyı kafana diye!
Ben: Ben mi aldım onu kafamın içine, hiç hatırlamıyorum.
Şirapis: Sen de hiç kafa yok!
Kafam: Ayıp olmuyo mu?
Ben: İkinizin de Allah belasını versin!
Annem: Bela okuma döner bulur seni…
Ben: Ya öleyim, ya uyunayım. Rüya mı bu Şirapis?
Müstakbel Gelin: Ben nolacam peki?
Babam: Hala gülüyo lan bu bozuk mudur nedir?
Ben: Çok oluyorsunuz artık ama!
Damat: Bence de gidelim artık!
Müstakbel Kaynana: Oğlum iyi görünmüyorsun uyu istersen biraz?
Ben: Zaten uyumuyor muyum?
Müstakbel Kaynana: Kafayı mı yedin olum sen?
Kafam: Kolay değil o kadar!
Şirapis: Ben yerim!
Ben: Babacım bi’tokat aşklasana bana!
Babam: Korkaklarla işim olmaz benim, anan vursun!
Annem: Hiç havamda değilim kusura bakmasın kimse!
Ben: Anne havası mı olur bunun, durum çok acil!
Şirapis: Hala neyin peşindesin!
Kafam: Karışma uğraşsın biraz daha, komik oluyo!
Şirapis: Görüyorsun değil mi haini?
Ben: Tamam korkmuyorum lan öleyim o zaman, sünnetçiye minnet etmem bilirsiniz?
Annem: Gördün mü korkmuyormuş bak?
Babam: Kasaptaki ete soğan doğramam ben hanım. Ölsün bi’ancak öyle inanırım.
Ben: Lan ölmeyi bile beceremiyorum!
Şirapis: Kih kih kih!
Müstakbel Kayınpeder: Kapı mı çalıyo?
Müstakbel Kaynana: Sanki…
Ben: Aaa bende bi’silah varmış!
Şirapis: Organik Malsın!
Kafam: Kalbine sık, beni karıştırma özel işlerine!
Kardeşim: Kapı kesinlikle çalıyo abi…
Ben: Nerde hani? Ben neden duyamıyorum…
Kardeşim: Şaka şaka!!!
Ben: Yazıklar olsun!
Şirapis: Neyi bekliyorsun daha?
Ben: Doğru lan neyi bekliyorsam?
Kafam: Kalbine sık kalbine, en temizi!
Babam: Dalga mı geçiyosun lan bizimle?
Ben: Estağfurullah babacım, hemen yapıyorum…
Müstakbel Kayınpeder: Yapacak gibi duruyo bu kızım?
Müstakbel Gelin: Yaparsa ölür!
Müstakbel Kayınpeder: Aferin benim zeki kızıma!
Ben: Şirapis gir artık yuvana, sen de geliyosun!
Şiirapis: Yooo dostum yooo, iyim ben böyle!
Kafam: Sakın diyorum bak sakın… Beni kan tutar…
Ben: Şirapis hemen yuvana dön üçe kadar sayıyorum!
Şirapis: Çok acımasızsın!
Ben: Bir…
Şirapis: Kapıyı göstersem?
Ben: Sahi mi lan?
Şirapis: Sahi ya ne sandın mal!
Ben: Çok iyisin!
Şirapis: Şeksiz şüphesiz malsın sen.
Ben: Siktirin ordan ibneler sizi, iki…
Kafam: Acı bana…
Şirapis: Mümkünse bana da…
Babam: Bu ülkede yaşanmaz artık!
Annem: Sen yaşamazsan ben hiç yaşamam. Pasaportlarımızı yanıma aldığım iyi olmuş.
Ben: Var mı bi’isteği olan?
Annem: Canının sağlığı…
Kardeşim: Ağlarım bak…
Ben: Şaka mı bu da?
Kardeşim: Bilmiyorum, olabilir…
Ben: Yazıklar olsun…
Müstakbel Kayınpeder: Hanım bi’örtü getir sağı solu kirletir şimdi bu!
Ben: Bu saçmalığa bi’son vermem lazım galiba?
Herkes: Ha şunu bileydin…
Ben: Tamam o zaman… Üç!
Cep Telefonu: Zırrrr zırrr da zır zır…
Ben: Dan dan dan dan dan…
Saat: 03:58
Şirapis: hahaha
Kafam: Hala aynı yerdeyim; fakat biraz terliyim.
Ben: Olur o kadar… Ölümden döndük nihayetinde.
Şirapis: Hadi üstüne bi’şeyler al da çıkıp yürüyelim biraz.
Ben: Çok iyi olur,

T.s.k,