İçeriğe geç

Psişik Mevzular 22, ” Ben Küçükken 5 Küsür Yaşındaydım! “

[pro-player width=’530′ height=’253′ type=’video’]http://www.youtube.com/watch?v=OYiTDFrh1tQ[/pro-player]

Ben Küçükken 5 Küsür Yaşındaydım!

Bir bayram sabahı, 5 küsür yaşındayım. Parayla dolduracağım cebimden, gıcır gıcır bayramlıklarımla mahallede basacağım havadan, patlayan tabancalardan, çatapatlardan ve torpillerden şaşılası bi’kararlılıkla vazgeçip Koca Herif’in av çantasına girmeyi başardığımda aniden küçüklük durağından uzaklaşıp erkenden büyüdüm…

Dediğim gibi, bi’bayram sabahı ve biz ailece âdetlerimizin emrettiği üzre Koca Herif’in kahvaltı sofrasındaki yerimizi almışız. Ama o da ne? Dedem yani Koca Herif dünyayla bağlarını kopartmış vaziyette av çantasını hazırlama gayretinde yine. Bizim Koca Herif ava giderken hep böyle çocuksu bi’umursamazlığa bürünürdü. Öyle bi’umursamazlıktı ki bu, burnunun ucunda dünya yansa yıkılsa asla ve kat’a kafasını çevirip bakmazdı. Neyse işte, evde tatlı bir bayram telaşesi yaşanmaktaysa da ben ve dedem bu durumu hiç umursamıyorduk. Ben dedemle gideceğim diye gözyaşlarımı şuursuzca boca ediyor bununla da yetinmeyip ortalığı yangın yerinde  çeviriyordum. Dedem ise ahretliklerinin kapıyı çalmasını heyecanla bekliyor, kulağını bi’an önce çalmasını istediği kapıya yaslamış beni duymazlıktan geliyordu. Umutlarım tamamen tükeniyordu. Artık kesin sonuç alacağımı umduğum en klasik, biraz sinsi fakat çok etkili bi’oyunu sahneye koyma vakti gelmişti: Surat aşırı küskün ve bi’o kadar da masum hale getirilirken aynı anda bi’şeyler talep ettiğin kişiye doğru sancılı ağlak bi’bakış fırlatılır oyunu. 5 küsür yaşındaki her çocuk farkında olmadan yapar bunu. Ama ben oynarım. Sonuç olarak; Koca Herif yoğunluğu yüksek bu duygusal savaşa çok dayanamadı ve taaa gözlerimin içini güldüren şu sözleri söylemek zorunda kaldı “ İnadın kurusun emi kaynanasını öptüğümün diyosu ( deyyus olarak bilirsiniz siz ama diyostur aslında o) gir bakalım şu çantaya. Bunun üzerine annem hıkla mıkla karışık  ” Ama daha çok küçük baba…” diyecek gibi olduysa da cümlesini tamamlayamadan Koca Herif: ” Deettt eşek sıpası, küçük müçük değil; kocaman adam oldu artık o ” diyerek konuyu kesin şekilde kapattı ve gözümü kırpmadan uğruna kurban olabileceğim gözlerini kırparak çantaya giriş salığımı verdi. Koca Herif’in her dediğine kayıtsız şartsız inanan ben ise o çantanın içine girene kadar 5 küsür yaşında bir küçük iken çantanın içine girdiğim anda 5 küsür yaşında kocaman bi’adam gibi hissetmeye başladım. Erken ve ani büyüdüm de denebilir…

Tamam, erken ve ani büyüyenler erken ve ani ölürler ancak yaşadıkları süre içerisinde “Söyle bakalım küçük, sen küçükken kaç yaşındaydın?” gibilerinden buram buram saçmalık kokan sorulara hiç meze olmadan ve bocalamadan şak diye “5 küsür yaşındaydım” cevabını yapıştırabilir ve böylesine net ve hızlı bir cevap beklenmediği, daha doğrusu cevabı olmayan bi’soru sorduğunu düşünen yılışıklık abidesi bazı g.tlerin “ne, nasıl yani, ama, kemküm” der gibi bakan afallamış tipsizliklerinde “Bir g.tün g.t oluşu” isimli komedi filmini hep ön koltuklardan seyretme ayrıcalığını yaşarlar… Değmez mi yani?

İthaf: Beni erken ve ani büyüten Koca Herif’e…

Gidiyorum, gelmek üzere…

T.s.k,