İçeriğe geç

Psişik Mevzular 18, ” Telefonunun Çalmaması Çok Normal; Benim O! “

Telefon. Oluşturduğum çok gerekli gereksizlikler listesinin ilk sırasına yerleştirdiğim zımbırtının adı. Anlamsızca hayati bi’organ muamelesi yaptığımız fakat bi’yönüyle de hayatımızın orta yerine sıçan; yaşadığımız sinir harplerine çoğu zaman yardım ve yataklık eden şu meymenetsiz kutucuk.

– Son derece patavatsızdır: En olmadık zamanlarda tirtir titrer, tiz tiz çalar dikkat, uyku ve düşünce namına ne varsa gözünün yaşına bakmaz ıskartaya ayırır.

– Kendi haline bırakılınca gıcık edici boyutlarda tepkisizdir: Yani bazen hiç çalmaz, çalsın diye dört gözle beklediğimiz anlar da vardır oysa; ama bütün vurdumduymazlığı ile çalmaz bu … ( acaip sinirliyim, noktaları istediğiniz yana çekebilirsiniz )

– Hacimlidir: Masalarda insanlar kadar yer kaplar ki bu taşınması gerektiği anlamına gelir. Daha ellerini koyacak yer bulmakta bile zorlanan biri için bu başlı başına bi’sorundur.

– Zahmetlidir: Şarjıydı, faturasıydı, kontörüydü derken zaman ve para emici bi’canavar gibi görünür zaman zaman.

– Kesinlikle tam iletken değildir: Hakkını vere vere ve adam akıllı tartışmana veya gözlerden akıtılan bütün güzel duyguların sağanağında ıslanmana asla müsaade etmez. Bağırıp çağırırken sesin çarpmaz karşındakinin suratına veya göremezsin salyalarını, köpüklerini. Sadece elini tutarak inandırabileceğin akıllara zarar muazzamlıkta ki hikayeleri; ne güldürebilen ne de düşündürebilen Slav fıkraları düzeyine indirgeyerek acınası bi’zavallılığın kucağına atıverir.

– Telefonla konuşmak yetenektir: Yavan bi’tartışma veya kur yapma zemininde elinizi kolunu bağlar. Tam anlamıyla aktarım imkansızdır, acil durumlar hariç.

– Yok edicidir: Yüze karşı söylenmesi veya ifade edilmesi cesaret isteyen hisler bu  pokemon sayesinde pratik karşılık bulur. Cesaret denen o asil duygunun bile kaybolup gitmesi bunun yüzündendir aslında. Yalanı önemli, yalancıyı itibarlı kılar. Ayrıca rezil ettiği insan ilişkilerini toplu mesaj uygulamasıyla toplumun geneline yayarak çürütür. Aydınlatılması imkansız duygu cinayetlerinin sürekli göz önünde duran ama fark edilemeyen, fark edilmek istenmeyen failidir bi’bakıma.

– Kötü sürprizlere gebedir: Kırılabilir, bozulabilir. Teknolojiyle beraber girdiği yolda kafasına göre işlemler ( güncelleme ) yaparak şaşırtabilir, kızdırabilir fena halde soğuk duş etkisi yaratabilir.

Sonuç: Faydalarının yanına koyunca alıp götürdüklerini, geriye koca bir çelişki kalmasına rağmen neden tutuyoruz yanımızda ve hala neden tutunuyoruz bunun hikmetine? Basit bi’cevabı var aslında; Koca bi’çelişki olduğunu bilmene rağmen ” Onu ” kafanın içinde hala neden tutuyorsan (yüreğinde belki ama kafasının içinde mutlaka birileri vardır herkesin, yok diyen yalancılık yapıyordur, yapmasın lütfen!) bu zımbırtı da o sebeple duvarda parçalanırken bulmuyor kendisini. Ne kadar beklentilerimizi karşılamasa da ki; son tahlilde ” O ” da karşılamıyor, beklediğimiz telefon var ondan ve karşılanmayan bütün beklentilerimizin üstünde bir beklenti bu…

Gidiyorum, gelmek üzere…

T.s.k,