İçeriğe geç

Bir Uykudan Diğer Bir Uykuya Uyandım

Güneşi batırmak için uyandım bugün de
Düşündüklerim çok önce konuşulmuş;
Acılarım başkalarının acısı, yüreğimde bir ağırlık.
Mürekkep tükenmiş, tütün de kurumuş,
Sefasını sürdüğüm derdimi gömmeye niyetliyim
Üstüne biraz kireç döktük, herkesin eline sağlık.

Öylece sevmek koca bir tembellik
Ve öylece duruyor yüksek rafların birinde.
Ulaşmak ne mümkün!
Kavrayamadan kırılacak, üzerimize bulaşacak.
Her şeye rağmen değmez mi denemeye?
Her şeye rağmen başaramayacağız.
Bu oyunun içinde hileye yer yok, nafile!

Umudunu yitirmiş, harcanmış tüketmeden
Kim bulmuş da rahat uyumuş?
Çilesi çıkmış işin, çivi tutmuyor artık,
Acısı sinmiş, ciğeri mahvolmuş.
Yüreğimi ekmek fırınlarına, soba bacalarına
Üzerine çarşaflar, topraklar…
Ulu ağaçları da kestiler, uçuruma yuvarladılar.

Verilmiş rollerini oynuyorlar, düzmece
Farkında olduğum için iki kat suçluyum belki de.
Gözleri bağlanmış, şehirleri yağmalanmış,
Köprüleri atılmış, ruhları satın alınmış
Saygıda kusur etmek ne demek!
Onların kızgınlıkları birbirlerine
Bunlar yaşamaya çalışmış, galiba yanlış anlaşılmış.

Babil kulesindeyim, dillerin karıştığı o dönem
Şimdikine çok benziyor, çünkü kimse birbirini anlamıyor
Kendi cezasını ellerinde taşıyanı da gördüm
Gafletle haykırıyorlar ama çok pişman olacaklar.
Sorarım sana Gılgamış, ölümsüzler neden talim yapar?
Ölümlü olabilmek için elbette ve gayretle.
Kaf Dağı sonunda göründü, tüm cevaplar buradadır
Gördük, bildik ama neden ikisi aynı şey değil?
Ateşi çaldık ve ihtiyacı olanlara bıraktık,
Prometheus söyle, şimdi biz hırsızlık mı yaptık?

Ve uyandım…
Güneşi batırmak için uyandım
Tembellik edip sevmek,
Umudunu kaybetmişlere ateşi teslim etmek için,
En çokta, düşlediğim rüyayı görmek için uyandım.
Bir uykudan diğer bir uykuya uyandım.