İçeriğe geç

Bir susuştur, çaresizlik

siyah

Not:Bu hikaye, gerçek olamayacak kadar gerçektir.

‘’Hayır’’ diyor. ‘’Hayır izin vermiyorum. Kesemezsiniz ayağını, kestikten sonra ne işime yarayacak ki.’’

Ortamın gerginliğini, kasvetini, çaresizliğini, insafsızlığını, hayvanlığını dağıtmak için La havle’leri sıralıyorum. Düşüncenin bütün yolları çıkmaz sokağa varıyor, duygular bataklığa saplanmış insaf bekliyor.

‘’Beyefendi sanırım anlatamıyorum, eşiniz eğer bu ameliyatı olmazsa, ayağında ki enfeksiyon vücuduna yayılacak, ve ölecek.’’ Cümlenin son kelimesine, son hecesine bütün gücümle ve sabrımla vurgu yapıyorum, anlasın diye. Anlasın diye yalvarabilirim, çaresizliği tadıyorum doyasıya.

Kadıncağızla göz göze geliyorum, susuyor.

Çaresizlik, umutsuzluk ve hiç yaşayamamışlık var yorgun gözlerimde. Hangisine ben sebep oldum seçemiyorum. Ölür vurgumla, vurgun yiyen ben oldum . Kalan gücümü de kadının gözlerine kurban ediyorum.

‘’Bak kardeşim’’ diyor. ‘’Benim karım değil mi, ben istemiyorum böyle bir ameliyat, doktor değil misin? Kurtaracaksan sağlam kurtar.’’ Bütün kavramlarım iç içe geçiyor, sağlamlık, kurtarmak, yaşamak ve ölmek…

İnsanlık idam sehpasında, insafsızlığını geçirmiş boynuna, idam ediliyor.

Kadına dönüyorum, ‘’bu karar senin, yaşam senin, istersen hemen yaparız ameliyatını. Kurtulabilirsin, daha her şey için çok geç değil.’’ Gülmüyor ama anlıyorum, her şey için çok geç, hem de umduğumdan, umduğumuzdan daha geç.

‘’Çocukların için diyorum’’, susuyor. ‘’Bak kadın koruma evleri var, sana destek buluruz, bu adama mecbur değilsin.’’ Bu adama derken ki kinimden ben bile ürperiyorum. Söylediğime ben bile inanmıyorum.

Belli ki kadın da inanmıyor, susuyor.

Adamla tartışıyoruz, lakin fayda vermiyor. Bağrışmalar, küfürleşmeler, pes edişler ve susuşlar…

Kadın onaylamıyor ameliyatını, sadece susuyor.

Bir hafta izin alıyorum, çünkü susuşlar zihnimde yankılanıyor.

İzinden sonraki birkaç gün de odasının önünden geçemedim. Sekretere, hemşireye, hasta bakıcıya, çaycıya… Sustum soramadım, onlarda sustu cevap vermedi…

Kadın ise, ben ayrıldıktan birkaç gün sonra, bir daha hiç konuşmamacasına suskunluğuna devam etmiş.