Tekrardan gözden geçirdi kendini aynada. İnsanın kendinde kusur bulması ve kendini kusursuz hissetmesi arasında ince bir çizgi var diye düşündü. Sistematik bir düşünme yolunu tutacak bilgi ve becerisi de yoktu. Hayatına bir televizyon programının bahşettiği 5N1K sisteminin bütün inceliklerini ve zarafetini kullanmak niyetinde de değildi. Kendini ikna edecek kadar sürse bu düşünsel yolculuk yeterde artardı bile. Ne yani bulunduğu sevimsiz sokakta, biçimsiz binaların rengi kırmızıya, pembeye, turuncuya boyansa, asfalt siyah değil de beyaz olsaydı (sahiden beyaz kiri çok gösterdiğinden mi siyahtı asfalt) daha bir sevmez miydi mahallesini. Sonuçta göreceliydi güzellik. Hem o kadar kusur kadı kızında da olur sözü çınladı kulaklarında, bilmem kaçıncı kuşak olan atasının sözü. Bu kısa ve çok tutarsız beyin fırtınasında gemisini güvenli bir limana yanaştıramadı,…
" Karga Tulumba da Denebilir! "