İçeriğe geç

Ay: Ağustos 2020

Kekeme-IV

“Bir sonuca varmadan dağılan binlerce konuşmanın acısı çöktü içine. Ölü doğduğu için, kimsenin içine işlemediği için hemen unutulan binlerce sözün ağırlığını duydu.” İnsanı, aslında hiç olmadığı bir “kendiyle” yüzleştirmeye çalışıyorlar. O vakit “bu, ben değilim” demenin de hiçbir anlamı kalmıyor. Anlamının kalmadığı yerde kapına bırakılmış bu paketi kabul etmeye zorlanıyorsun. Bütün yanlış görmelerin, yanlış telakkilerin yonttuğu bu “kendini”, bütün reddedişlerini de yutarak kabul edince aslında en büyük inkârın kapısından giriyorsun. Bu, benim kaldırabileceğim bir şey değil. Ulaşabildiğin ne kadar çare varsa başvurup hakkını arayanın “çirkinleşmekle” itham edildiği, bütün çareleri tüketirken, kendini de tüketene “psikolojik sorunlardan” bir tanı listesi hazırlandığı insan havuzunda, hiçbir sebep onları ikna etmeyecek. Kelimelerini çoktan almış oluyorlar senden zaten. Zırhladığın göğsünde dinlendirip demlediğin cümlelerin hiçbir kifayeti kalmıyor.…