İçeriğe geç

Ay: Mayıs 2012

Hikaye İçinde Hikaye 3…

Oğlan dayıya kız halaya çekermiş sözünü her duyduğumda içimden derin bir amin derim. Annemin yeni yeni küçük bir tepeyi andıran göbeğimi gösterip, ‘’çok yiyorsun çok, dayına çekmişin sen’’ serzenişinde tatlı bir tebessüm belirir yüzümde ve yüreğimde.

Tam olarak bende emin değilim hayranlığım nerden geliyor. Çok büyük buluş yapmış bir mucit, büyük kıtalar keşfe
tmiş bir kaşif de değildi. Kapısının önünde arabalar, emrinde hizmetkarlar da bulunmuyordu. Anadolun kurak bir şehrinin, kavruk tenli insanlarındandı. Gençliğini resimlerden şöyle böyle görsem de, şimdilerde saçı dökülmüş, sakalları ağarmış, biraz da göbeği çıkmıştı. Elinden her iş gelse de (mecazi-marazi bir tanım değil bu, elektrik tesisatçılığından tutun torna tesviye ustalığına kadar geniş bir beceri yelpazesine sahiptir), hiçbir işte tutunamamıştır. Bir gün dahi isyan ettiğini duymamış, ya nasip sözüyle hafızamda yer edinmiştir.

DEMİRDEN KORKTUK, TRENDEN İNİYORUZ…

  Tren yolcusu hüviyetine, çok küçük yaştaki bir deneyimi saymazsak son 5 senedir sahibim. Henüz “vagonların demir raylar üzerinde ilerlerken çıkardıkları hüzünlü ses” benzeri romantik değerlendirmeler yapacak seviyeye ulaşamadım. Hızlı trenlerin yaygınlaşacak gibi görünmesi, bundan sonrası için de umutlarımı (!) azaltıyor. Eski sistem tahta koltuklu trenlere yetişebilseydim belki durum farklı olurdu. Romantizm ve tahta koltuklu nostaljik trenler bir yana ben biraz daha gerçekçi bir değerlendirme yapmayı denedim. Bu kulvarda şansım biraz daha yüksek olabilir. Tespitim şu ki: 2007’den öncesi ve sonrası için, raylı sistemle alakalı değişmeyen bir kural mevcut; RAYLAR NE TARAFA DOĞRU DÖŞENMİŞSE YOLCULAR DA O TARAFA DOĞRU GİTMEK ZORUNDADIRLAR. İSTİKAMET TEKTİR, ALTERNATİFİNİN OLABİLME İHTİMALİ YOKTUR. (Evet, bunu anlayabilmek için en az 5 senelik bir tecrübe şarttır.) Açıkçası bu…

Psişik Mevzular 4, ” Teselli Bu Şiir “

Teselli Şiiri Demlikte kalan çayı yenisine kıvam katsın diye eklemeyi bilebilseydin Bir asrın tesellisi olabilirdin, ben ucu açık bir ifade kim bilir! Kaptan’a böyle havalarda kulak verseydin ve anlasaydın onu. Bu asrın tesellisi olabilirdin, ben ucube bir cavlak kim bilir! Yarım bırakarak bulmacaları  murdar etmeseydin hafta sonu meşgalelerini. Bir asrın tesellisi olabilirdin, ben geç uyanmalar müptelası kim bilir! Terlik giymeyi sevemedin besbelli, en azından hırkamı geçirebilseydin sırtına. Bu asrın tesellisi olabilirdin, ben sobaya dizilen mandalina kabuğu kim bilir! Daha yataktayken boğduğum sigaralardan nefret etmeseydin. Bir asrın tesellisi olabilirdin, ben sağlam ve sevilen bir yeşilaycı kim bilir! Öfke mi gözlerimle akıttığımı bilip edebilseydin gözlerimi takip. Bu asrın tesellisi olabilirdin, ben kuytu tekkelerin gamsız mevlevisi kim bilir! Reayayla olan münasebetini hep almak üzerine hodgamca…